25 Eylül 2010 Cumartesi

BAHAR


Bahar geldi
Şairin dediği gibi her bahar gitmek ister insan… Ben bu bahar gitmeyi istemek istemiyorum
Burada şehrimde dostlarımla insanlarımla mutlu olmak istiyorum. Bu nüfusu belli olmayan şehrin tüm trafiğine kaosuna rağmen
Bahar insanın içinde olmalı. Tatile gideriz ama o da sıkar bir süre sonra tatil içimizde değil çünkü mutluluk içimizde değil. Kandırıyoruz kendimizi çoğu zaman. Oyun oynuyoruz kendimizle. Aynaya bakarken yalan söylüyoruz. Çoğu yalan kırılmış bir vazoyu eskisi gibi birleştirme çabasıdır. Bir daha eskisi gibi olmayacağını bile bile . Her insanın ruhunun bir kenarında, mektuplardaki işaretler gibi yanmış köşeler mevcut. Bu izler tekrar aynı hataya düşmemek için mi yoksa sürekli acı çekmek için mi bırakılmış belli değil. Her insan hata yapar. Hatanın olduğu yerde çaba vardır, emek vardır. Güzel olan; emek göstermek ve hataları unutmayı bilebilmektir. Gitmeyi bilmeli insan ama dönmeyi de bilmeli. Hata yapan özür dilemeyi bilmeli, özür dilenen affetmeyi bilmeli. Hep söylerim hatayı kabul etmek erdemdir hatasını kabul edenin üzerine giden eşektir.
Bunların hepsi insana özgü; özlemek gibi, sevmek gibi, yaşamak gibi.
Bende böyle düşünmezdim aslında. Bu bahar bir farklı geldi bana. Her bahar bir sıkıntı basardı. Gitmek isterdim şimdi kalmak istediğim gibi. Her bahar kaçmak isterdim ıssız bir koya, şimdi kalmak istiyorum. Bu bahar daha umut dolu sanki. Güle güle nisan diyeceğimiz şu günlerde hoş geldin bahar, mayıs daha güzelleştirsin seni. Hoş geldin sefa geldin. Yağmur gibi yağ sokaklara mutluluğum

Ruhumun en derinlerinde
Bir adam yatar
Üzgündür kimi zaman
Sürüsünden ayrı düşmüş kuşlar gibi
Yalnız ve garip
Sevinç dolu olur bazen
Bazen ağlamak ister sebepsiz
Romantiktir
Eski çağların yiğit şövalyelerinin yüreğini taşır
Korumak ister
Korktuğu her şeyden insanlarını
Severse bırakmaz
Bırakmayı bildiği zamanlar dışında.
Ruhumun derinliklerinde
Bir adam yatar
Bir mum yakar karanlığıma
Ruhumun derinliklerinde
Bir adam
Bir insan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder