28 Aralık 2010 Salı

Yeni Yaş




Son 3-4 haftadır farklı bir süreçten geçiyorum. Hayatım boyunca sürekli olarak dik durmaya çalıştım. Hani derler ya eğilmez cinsten.mesela bu akşam bir yakınım kuzenimin eşi beni ilk gördüğünde aklından geçenleri söyledi “sert ,ürkütücü,kaya gibi” Hep öyle durmaya çalışmaktan kaşlarımın arasında derin çizgiler oluştu. İş hayatının cilvesimidir nedir kötü adam rolünü oynamakta bana düştü.Hatta iş hayatımda şu an yakın olduğum insanlar bile benim ne musibet birisi olduğumu anlatırlar yeri geldikçe. Fırsatı kaçırmazlar.
Her neyse ne demiştik başlarken son 3-4 haftadır farklı bir süreçten geçiyorum. Çocukluğumu düşünüyorum mesela. Özellikle şimdi hayatta olmayan çocukluk arkadaşlarım bir şekilde çok takılır oldu aklıma. Onlar ,yaşadıklarımız ve kimin şimdi nerede ne yaptığı. Çocukluk zamanları güzeldir insanın. Farklılıkların en az olduğu yaşlar olduğu için belkide.Hala görüştüğüm çocukluk arkadaşlarım var. birde hala aradıklarım. Nerdeler ne yaparlar. Şu face dedikleri birazda bu işe yaradı.
Çocukluk demişken ben çok yer dolaştım. Çocukluğumda mesela ilk okulu 4 ayrı okulda okudum. Sonra ortaokulda 2 okul lisede 2 okul. Üniversite de alışkanlıktanmı nedir 2 okulda okudum. Bir tanesi paklamadı işte (Hatta bugünlerde 3. ye kayıt yaptırma telaşı içindeyim)
İnsanın bu kadar çok dolaşınca çok arkadaşı vardır değilmi. Ben bir gün ayrılacağımı bildiğimden olsa gerek fazla içiçe olmamayı tercih ettim.Hep en fazla 1 bilemedin 2 arkadaşım oldu benim, ama onlarla herşeyi paylaştım. Sırlarımı,soframı herşeyimi. 18-20 li yaşlara kadar pek arkadaşımda olmadı açıkçası. 1-2 tanesi yetti pekte fazlasına ihtiyacım olmadığını düşündüm. Şu anda da şu face listesine bakıpta saysam hani kaç tane arkadaşım varmış diye herşeyi paylaştığım insan sayısı 2 elin parmaklarını zor geçer.
20 li yaşlar zor zamanlardı vesselam. Çok insanla tanıştım çok şey paylaştım ama şimdi o dönemdende elimde kalan 1-2 kişi fazlası yok. O 1-2 kişi ilede hemen her hafta sonu bir aradayız. Gerçek dostluk dedikleri cinsten. Mesela okulun mezuniyet yemeklerine falan katılmam. Çünkü okuldan doğru düzgün görüştüğüm arkadaşım olmadı. Bir arkadaşım vardı. Oda kız arkadaşımdı . En son ben 7 seneye rağmen eşyalarımızı bile almışken,annesinin beni çağırdığı hafta sonunun öncesinden sırf sorumluluk almaktan korktuğum için(hayatın garip tecellisi işte şu anda 430 kişinin sorumluluğunu taşımak ) bitti diyerek terk ettikten sonra kafamda kırmaya çalıştığı şarap şişesinin ardından bir daha da görüşmedik. 20 li yaşlar demişken deliydim o sıralar kalk derlerdi otururdum otur derlerdi kalkardım. ( gerçi bazı yerlerde hala öyleyim ya)
20 li yaşların sonu ve 30 lu yaşların başı iş hayatı vs derken yine zamanım olmadı öyle dostluklara vs . Saysam dürüstlük ,insanlık ,saygı gibi erdemlere sahip 5-10 kişi ya çıkar ya çıkmaz. Onlardan bir kısmı bile belki gerçek arkadaşlar değil ama iş hayatında alınan bir nefes sadece.İşten çıkınca kaçı ile nerede karşılarız , Ya da karşılaşırmıyız tartışılır. 1-2 si dışında karşılaşmayız herhalde. Ama yolda görsem selam vermedende geçmem.Kaçırmam bakışlarımı Ahde vefa ya inanırım ben.
Her neyse ne anlatıyordum. 3-4 haftadır farklı bir süreçten geçiyorum. Önce çocukluğumu hatırladım. Sonra tüm bunların üzerine iş hayatındaki karışıklıklar. Gidenler gelenler vs vs. Belkide anneannemim ölümünün duygusal etkileri bunlar .Herbiri önemsiz gibi görünsede birleştiği zaman o kaya gibi diye tabir edilen insanın yapmayacağı şeyler yapmaya başladım. Belkide kayanın altında dolaşan kızgın lavlar bir çıkış noktası aradı bir patlama noktası ve basıncın etkisine dayanamayıp çocukluğumu hatırladığım noktadan çıktı dışarı.. Neden oldu birden böyle bilmiyorum. Ancak 20 gün sonra doğum günüm 35 i terk ediyorum usulca. 36 bitirilmek için sırada
dedikleri doğrumu acaba,İnsan yaşlandıkca duygusallaşırmış. Yaşlanıyormuyum ne.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder