11 Nisan 2010 Pazar

ÇOCUK YETİŞTİRMEK ÜZERİNE


Çocuk yetiştirmek büyük sorumluluk ister kardeşim. Çocuğa sahip olamasam da ( sanki mal dan bahsediyoruz. Bahsettiğimiz kanıyla canıyla insan işte.) yeğenim vasıtasıyla az buçuk çocuklarla haşır neşirim. Hele çevremdeki insanların çocuklarına mal gibi bakışını görünce (lafım meclisten dışarı ama üzerine alınmak isteyen mal varsa alınabilir) iki çift laf edeyim dedim bu konuda.
Tanıyanlar arasında hani hiç evlenmemişsin kadersiz başım evde kaldım havalarında hiç değilsin sana ne çocuk yetiştirmekten be kardeşim diyenler çıkabilir .
Eh durum böyle olunca bu yazıyı yazmak nerden aklıma geldi şimdi.
Yeğenim şu anda 11 yaşında. Konumuz kendisine verilen bir ödevden çıktı. Kendileri ödev oldu mu hemen hazırlar bunun için zorlamaya ihtiyaç duymaz. Hasta olduğu zaman okula gidemeyeceğim diye ağlar. Anlayacağınız bizimki Nevi şahsına münhasır tiplerden birisidir dayısı gibi. (Gerçi dayısı okuldan kaçmak için elinden geleni ardına koymazdı ya neyse. Hatta lise son sınıfta 3 ay devamsızlık yapıp teşekkür almış birisi olarak kurul kararı ile liseyi bitirmiş ayrı bir cinstir. Neyse reklamı kısa keselim)Bilumum sayıda burs teklif edilir kendilerine. Çeşitli birincilikleri bulunmaktadır. Çocukluktan gelen bir kalp romatizması hastalığı olduğundan 3 hafta da bir hastaneye gidip penisilinin nasıl vurulması gerektiği ile ilgili hemşire ve doktorlarla tartışabilir.Ardından da yasak olduğu halde koşuya ve yüzme yarışmasına katılır.Üstüne üstlük birinci olur sonra dayısı ile yüzmeyi bilmediği için dalga geçer Duygusaldır hele üzüldüğünde bir dudak bükmesi var ki sanırsınız canından can kopmakta. Bir anı aktarayım bu arada; Bizimki 3 yaşlarında kuzenim bilgisayarı açmaya çalışıyor. Bilgisayar açılmamakta inat ediyor. Yeğenim kuzenime bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Bilgisayar diski çıkartın mesajı vermekte. Kuzenim niye açılmıyor bu derken bizimki öf anlamadı tarzında bir hareketle disk düğmesine bastı. Kuzenim 3 yaşındaki çocuğa madara olmanın vermiş olduğu bir şaşkınlıkla nasıl yani dedi.
Ödeve geri dönelim isterseniz. Okuduğu okulda öğretmeni bir ödev vermiş hayran olduğunuz bir sanatçının özellikleri, nelerden hoşlanır nelerden hoşlanmaz vs İngilizce bir yazı hazırlanacak. Bizim ki hemen Emma Watson hakkında bir şeyler hazırlamış. Hatta çıktıları almasına vs yardım ettik. Okula gitmiş sınıftaki bütün erkekler Kıvanç Tatlıtuğ kızlar ise Beren Saat hakkında ödev hazırlamış sunum yapmış. Bizimki sormuş Beren Saat kim. Sınıftaki herkes gülmüş. Beren saat şu Bihtermiş meğerse. Öğrenmiş olduk.
Kızıyorum şu ablama bazen. Eh tabi sen çocuğa sürekli CNBC-E dizilerini seyrettirirsen, çeşitli belgesel kanallarda belgesel seyretmeyi alışkanlık haline getirip okumayı yazmayı sökerken bilimsel kitaplara alıştırırsan, matematiği sevmesini sağlarsan, her gece çocuğuna kitap okuyup ardından kitap okumayı alışkanlık haline getirirsen, bir de üstüne üstlük toplumsal olaylar hakkında çocuğun yanında konuşursan eğitim sisteminin yanlışlığından bahsedersen olacağı bu. Bak sen soruya Beren Saat kimmiş. Yetiştiremedik çocuğu. Cahil kaldı bizim çocuk.


fotograf:izzet Tokur

4 yorum:

  1. Ahhh mutsuz olacak bu çocuk ileride...Daha bu yaşta bu kadar sorumluluk sahibi olduysa, büyüyünce çok zorlanır.

    Eeee bu arada seni ne zaman evlendiriyoruz, bak sıra sana geldi :))

    YanıtlaSil
  2. benim evlilik uzak bir sevda. Allah korusun tiky miky olur çocuk. Bizimkide şimdiden mutsuz. Anne ben cahil mi kaldım diyor.

    YanıtlaSil
  3. :)) benden de size taze bir haber o zaman: şu anda karnımda besleyip büyütmekte olduğum bebeyi zamanı gelip de dünyaya getirdiğimde "acaba nasıl bir çocuk yetiştireceğim?" sorusunu sordurdun bana izzet.. :)) ama varsın cahil olsun gene de ya, yurdumun silme embesil dümbükleri gibi -afedersiniz- mal olmasın da!!

    YanıtlaSil
  4. Beren Saat'in neresini seviyorlarmış. :) Saçma sapan dizileri çocuklara izletiyorlar...

    YanıtlaSil